Selam dostlar, derin bir meseleyle karşınızdayım: Güven Nedir?
Sahi, nedir güven? Birine içimizi korkusuzca açabilmek mi? Başka birine anlatır mı kaygısı taşımadan derdimizi paylaşabilmek mı? Arkadaşlarımıza kuşku duymadan inanmak mı, karşılık beklemeden bağlanmak mı? Evet, güven nedir? Bugün bunu ele alacağız.
Ufak bir noktaya da değinmek istiyorum: Bu yazıyı yazma fikrinin nereden geldiği hakkında: Yeni bir arkadaş edindim, muhabbete başladık. Aradan zaman geçti, arkadaşımı sevmiştim biraz sırlarımdan bahsetmeye başlamıştım. Arkadaşım dedi: “Benimle yeni tanıştın, nasıl bana hemen güvendin, sırrını açtın?” Cevabı yapıştırdım, ben hüsn-ü zanda bulundum, güvenilir olduğunu düşündüm…
Güven Nedir?
Güven; sözlükte korku, endişe ve kuşku duymadan inanma ve bağlanma duygusu olarak geçmekte ancak insan ilişkilerinde, güven bundan daha fazlasıdır. İlişkilerin temelini oluşturan bu duygu, karşılıklı samimiyetin ve huzurun anahtarıdır. Kardeşler şimdi kendinize bir sorun: “Hiç birine güvenmeden konuşurken ‘Acaba bana zarar verir mi?’ diye düşündünüz mü?” Muhtemelen evet. Bu içsel kaygılar, bizi insanlara olan güvenimizi düşünmeye iter. Güvendiğiniz birinin sizi yarı yolda bırakması ise başka bir sınavdır: İşte bu, güvenin boşa çıkmasıdır. Hayallerinizin yıkılması, yarı yolda kalmak, satılmak ne kadar acıdır, değil mi? Ama kardeşlerim, üzülmeyin. Peygamber Efendimiz şöyle buyurdu:
“Umut verip, güven aşılayıp da yarı yolda bıraktığın insanın gönül sadakasını iki dünyada da veremezsin.” – Hz. Muhammed (S.A.V.)
Güven, bağlılıktır; gözünüz kapalı birine veya bir gruba sırtınızı dayayabilmektir. Peki, ya ihanete uğradınız, sırtınızdan bıçaklandınız; bu durumda güven duygusunu tamamen yitirmeli misiniz? Hayır, kardeşlerim, unutmayın ki en karanlık gece bile sona erer ve güneş her zaman doğar. Peygamberimiz, kalbi kırıklara şöyle seslenir:
“Canı yanan sabretsin… Can yakan, canının yanacağı günü beklesin!” – Hz. Muhammed (S.A.V.)
Güven Konusunda Önlem Almak Şart
Evet, kardeşlerim, kalbiniz kırılmış olabilir; acı çekmiş olabilirsiniz. Ancak yaşadıklarımız, gelecekte bize ışık tutan birer ders haline gelebilir. Dostoyevski’nin de dediği gibi: “Yapılan yanlışın ilkine kaza, ikincisine hata, üçüncüsüne tercih denir.” Yaşadığınız ihanet bir kazaysa bu herkesin başına gelebilecek bir şeydir. Ancak bir daha benzer durumları yaşamamak için bazı önlemler alabiliriz. Güveni sağlıklı bir temelde yeniden inşa edebilmek için aşağıdaki 10 maddeyi hayatımıza dahil edelim:
1. Kendinize Güvenin:
Güven duygusunun temeli, kişinin kendine olan güvenidir. Başkalarına güvenmeden önce kendi değerlerinize ve yeteneklerinize inanmalısınız. Kendi gücünüze inandığınızda, başkalarına güveninizi emanet ederken daha seçici davranabilirsiniz.
Şöyle düşünelim: Karnınız çok aç ve market alışverişi yapmaya gittiniz, o an ki açlık dengesizliğiyle yanlış ürünler alabilirsiniz. İşte mevzu budur: Yalnızken yanlış insanlara, yanlış ortamlara girmeyin. Sosyal ilişkilerde seçici davranmaya özen gösterin.
2. Sınırlarınızı Belirleyin:
Güven konusunda en büyük zorluklardan biri, sınırsız bir şekilde bağlanmak. İlişkilerde sınır koymak, size hem kendinizi koruma hem de karşı tarafı daha sağlıklı bir mesafede tanıma fırsatı verir.
3. İlk İzlenimlere Kapılmayın:
İnsanları tanımak zaman alır. İlk izlenimlere dayanarak güvenmek yerine, kişinin değerlerini ve tutumlarını daha yakından gözlemleyin. Bu sizi olası hayal kırıklıklarından koruyacaktır.
4. Sezgilerinize Güvenin:
İnsanın en güçlü koruma mekanizmalarından biri sezgileridir. Bazen birine güvenmek isteseniz de içinizde bir şeylerin ters gittiğini hissedebilirsiniz. Bu içsel sinyallere kulak vermek, sizi yanlış kararlardan koruyabilir.
5. İlişkilerinizi Test Edin:
Birine güvenmeden önce küçük şeylerle onu test edin. Basit sırlar paylaşarak bu kişinin sadakatini gözlemleyebilirsiniz. Güven küçük adımlarla inşa edilir ve böylece kırılgan bir ilişki yerine sağlam bir ilişki kurabilirsiniz.
6. Dürüstlüğü Ön Planda Tutun:
İlişkilerde güvenin anahtarı, her iki tarafın da dürüst ve açık olmasıdır. Siz dürüst olduğunuzda, karşınızdakinden de aynı karşılığı bekleyebilirsiniz. Dürüstlük, güvenin en sağlam temeli olarak kabul edilir.
7. Kişilik Farklılıklarını Kabul Edin:
Herkes sizin gibi düşünmez ve davranmaz. İnsanları oldukları gibi kabul etmek, onlardan beklentileriniz konusunda daha gerçekçi olmanızı sağlar. Farklı karakterlerle kurulan sağlıklı bir çevre, güveni daha sağlam temellere oturtur.
8. Tecrübelerden Ders Alın:
Güveninizin kırıldığı bir olay yaşadıysanız bunu kendinize bir ders olarak görün. Bu, insanlardan tamamen uzaklaşmak yerine, gelecekte daha dikkatli olmanızı sağlar. Yaşadıklarımız, gelecekteki kararlarımızı şekillendiren en değerli rehberlerdir.
9. Sabırlı Olun:
Güvenin yeniden inşası zaman alır. Kalp yaraları hemen iyileşmez. Kendinize bu konuda baskı yapmayın ve güvenin yavaş yavaş gelişmesine izin verin. Sağlam bir ilişki, emek ve zaman ister.
10. Affetmeyi Öğrenin:
Herkes hata yapabilir ve bazen bilinçsizce başkalarını kırabiliriz. Affetmek, yapılan hataların yükünü hafifletir ve hayatınıza devam etmenize olanak tanır. Affetmek güveni tamamen geri getirmese bile, sizi duygusal olarak özgürleştirir.
Sonuç: Güven Hayatın Temelidir
Güven, insan ilişkilerinde adeta bir köprü gibidir. Bazen köprüler yıkılabilir ama doğru adımlar ve sağlam temellerle bu köprüleri yeniden inşa edebiliriz. Yaşadığınız her acı, hayatınıza katkı sağlayacak birer deneyimdir. Unutmayın, güvenin olmadığı yerde sevgi barınamaz. Güvene dayalı bir dünya kurmak, kalplerimizi daha derin bir huzura kavuşturacaktır.
Kardeşlerim, inşallah Allah(c.c.), hepimize güven temeline dayanan ilişkiler nasip eder, umudunuzu bırakmayın. Bizler temiz kalalım, bırakın onlar ahlaksızlıklarını, edepsizliklerini yapsın. Bizler Allah’a sığınalım. Son çare değil, tek çare Allah’tır. Allah’a emanet olun, sevgiyle kalın!
“Kimsenin, sana ihanet etmesine izin verecek kadar güvenme.” -Charles Bukowski
“Güven cam gibidir, bir kere kırıldığında en ufak çatlaklar bile sonsuza dek görünür.” -Atasözü
“Ağzından bal akan arının bile kıçında iğne var, ne güveni!” -Charles Bukowski